Kobanê Davası kararları DEM Parti’de nasıl yorumlandı?

ANKARA – Kobanê Davası’nda kararların açıklanmasının ardından DEM Parti Merkez Yönetim Kurulu olağanüstü toplandı.

Türkiye’nin çeşitli kentlerinde ‘Özgürlük ve Adalet Buluşmaları’ organize etme kararı alan DEM Parti yönetimi, bu buluşmaların ilk adresleri olarak İstanbul Esenyurt, Adana ve Diyarbakır’ı belirledi. Bugün 3 kentte başlayacak buluşmaların önümüzdeki günlerde Türkiye’nin diğer kentlerinde devam edeceği ifade edildi.

Verilen kararın politik anlamı ve olası sonuçlarının değerlendirildiği toplantıda ‘hukuk garabeti’ olarak nitelendirilen karar şaşırtıcı bulunmadı.

‘TÜM CEZALAR KONUŞMALARDAN VERİLDİ, CUMHURBAŞKANI’NIN ASILSIZ İDDİALARI ÇÜRÜTÜLDÜ’

Cezaların tümünün, çeşitli dönemlerde yapılan konuşmalar sebebiyle verildiğini, bu konuşmaların hiçbirinde suç unsuru bulunmadığını kaydeden parti yöneticileri, davanın esasını oluşturan ‘Kobanê protestolarındaki can kayıplarından HDP’lilerin sorumlu olduğu’ iddiasının da çöktüğünü söyledi. Bir parti yöneticisi, “Cumhurbaşkanının yıllardır her seçimde dillendirdiği asılsız ‘Yasin Börü’nün katilleri’ iddiası da bu kararla çürütülmüş oldu” dedi.

‘AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLMEMESİNİN POZİTİF YORUMLANACAK HİÇBİR YANI YOK’

Kamuoyunda bir kesimin; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmemiş olmasını ya da bazı beraat ve tahliye kararları çıkmasını olumlu değerlendirdiğini hatırlatan DEM Partililer, bu değerlendirmenin son derece yanlış olduğu görüşünde. DEM Partili bir yönetici, HDP’li siyasetçilere ‘insan öldürme’ suçundan ceza veremeyeceğini bilen mahkemenin bu yöntemle verebileceği en yüksek cezaları verdiğini söyledi. DEM Parti yöneticisi sözlerini şöyle sürdürdü:

“302’deki ‘Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçuna ‘yardım’ eklediler. Yani diyorlar ki ‘Sen öldürme fiiline katılmamışsın, bunu kabul ediyorum. Ama öldürme fiiline katılanlara yardım etmişsin.’ Ama bu bir tweet’le mümkün değil. Hukukta yeri olmayan bir karar verildi. Önüne, sağına, soluna da propaganda, tahrik, 2911’e muhalefet eklenerek ceza artırıldı.”

Bu yöntemle istinaf mahkemesi ve Yargıtay’ın verilen cezaları onaylamasının kolaylaştığını belirten DEM Parti yöneticisi, “HDP’li yöneticilere konuşmalarından dolayı verilen cezaların onanması cinayet suçundan verilmiş bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının onanmasından daha kolay. Cinayetten ceza vermeyi hukuksal olarak izah edemezler ama konuşmalardan ceza vermeyi izah edebilirler kendi durdukları yerden. Sonuçta oran olarak da ağırlaştırılmış müebbetten bir farkı yok. Yani ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının pozitif yorumlanacak hiçbir tarafı yok” ifadelerini kullandı.

DEM Partililer, tahliye ve beraatler için de “Çok uzun zaman önce olması gereken oldu, burada bir lütuf, pozitif yorumlanacak bir durum yok” değerlendirmesini yaptı.

‘NORMAL ŞARTLARDA TEMYİZ İNCELEMESİ YILLAR SÜRER’

Yargıtay ve istinaf süreçlerinin hızlı ilerleyemeyeceğini belirten DEM Parti yöneticileri, “Yüzbinlerce sayfalık, binlerce klasörlük bir dava. Yargıtay, istinaf bütün işini gücünü bıraksa, gece gündüz çalışsa bile bu dosyaları incelemesi normal şartlarda yıllar sürer” dedi.

Temyiz süreçlerine dair atılacak adımların da siyasetten bağımsız olmayacağını da ekleyen DEM Parti yöneticileri iktidarın kendi siyasi çıkarlarına göre bir zamanlama belirleyeceğini kaydetti.

‘BU KARAR İKTİDAR İÇİN BİR APARAT’

Bu kararın temyiz sonucunun yani Yargıtay ve istinafta bozulması veya onanmasına ilişkin siyasi tercihin iktidar için bir aparat olacağını belirten DEM Partililer, bu aparatın seçim döneminde, anayasa görüşmelerinde ya da batı ile ilişkilerde pazarlık aracı olarak, kayyım ve parti kapatma gerekçesi olarak, ittifakları bozulursa politika değişikliği aracı olarak ve daha pek çok gerekçeyle kullanılabileceğini ifade etti.

‘MAHKEME, KARARI SADECE İLAN ETTİ’

Kararı hukuki olarak değerlendirmeye gerek olmadığını belirten DEM Parti yetkilileri, kararın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ve MHP Genel Merkezi’nde yazıldığı, mahkemenin kararı sadece ilan ettiği görüşünde.

‘KARARIN GEREKÇELERİ: MUHALEFETİN KÜRT SİYASETİ İLE YAKINLAŞMASI, KÜRT SİYASETİNİN HER ŞEYE RAĞMEN GÜCÜNÜ KAYBETMEMESİ’

DEM Parti yöneticilerine göre en başından beri bu davanın kurgulanmasının ve yüksek cezalar verilmesinin gerekçeleri çok net. Kürt siyasi hareketinin baraj sorununun kalmaması, iktidara kaybettiren parti olma gücünü her şeye rağmen koruması, sadece Kürtlerin değil herkesin ‘terörist’ ilan edilmesi sonucu demokratik muhalefetin güçlenmesi, son seçimlerden sonra ana muhalefet partisinin DEM Parti ile yan yana durmaya başlaması ana gerekçeler arasında.

‘7 HAZİRAN SONRASINDA KURULAN PLAN 31 MART SONRASINDA TEKRAR KURULUYOR OLABİLİR’

Sürecin kısmen 7 Haziran 2015 sonrasına benzediğini belirten DEM Partili bir yönetici, o dönem AK Parti’nin ilk kez kaybettiğini, muhalefetin yanlış adımlar atması sonucu güçlenerek yeniden kazandığını hatırlattı. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde iktidarın bir kez daha kaybettiğini ve 2015’tekine benzer bir oyun planı kurabileceğine dikkat çeken DEM Partili yönetici, bu planın başarılı olmaması için muhalefetin, en çok da CHP’nin çok dikkatli olması gerektiğini ifade etti.

‘CHP’NİN TUTUMU BELİRLEYİCİ OLACAK, 28 ŞUBAT TAHLİYELERİ TESADÜF DEĞİL’

Kaybeden iktidarın şu anda CHP ile diyaloga ihtiyacı olduğunu belirten DEM Parti yöneticisi, 28 Şubat tutuklularının tahliyesinin Kobanê Davası’nın karar gününe denk gelmesinin tesadüf olmadığını, bunun Özgür Özel’e bir mesaj olduğunu söyledi. DEM Partili yetkili, “İktidar kendine bir tutunacak dal alıyor, buna da ‘yumuşama’ diyor. Seçimden başarılı çıksaydı böyle bir şey olmayacaktı” dedi. Bu süreçte CHP’nin ve atacağı adımların çok önemli olduğunu belirten DEM Partili yönetici, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in şimdiye kadarki tutumu olumlu. Kararlı gözüküyor. Ama bunun sürdürülebilirliği önemli” değerlendirmesini yaptı.

‘BU YOL KILIÇDAROĞLU İLE AÇILDI, CHP’NİN BUGÜNKÜ TAVRI NE KADAR SÜRER BİLMİYORUZ’

CHP’nin Kobanê Davası’nın karar aşamasında gösterdiği dayanışmanın kıymetli olduğunu da ifade eden DEM Partililer, geçmiş tecrübelerin kendilerini temkinli olmaya ittiğini söyledi. DEM Partili bir yönetici, “Bu yol Kılıçdaroğlu’yla birlikte açıldı. Bunu unutamayız. Bu unutulacak bir mesele değil. Dokunulmazlıklar kaldırıldığında ya da Demirtaş, Yüksekdağ tutuklandığında muhalefet bugünkü gibi davransaydı bunları yaşamıyor olurduk. CHP’nin bugünkü tavrı ne kadar sürer? Bunu bilmiyoruz” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN NASIL BİR NORMALLEŞME YAŞAYACAĞINI CHP’NİN TUTUMU BELİRLEYECEK’

Seçim sürecinden önce başlayan ve şu ana kadar da devam eden pozitif bir süreç olduğunu belirten DEM Parti yöneticileri, Türkiye’nin nasıl bir normalleşme yaşayacağını, bu normalleşmenin iki parti (AK Parti ve CHP) arasında kalıp kalmayacağını, ne kadar eşit ve demokratik olacağını CHP’nin tutumunun belirleyeceğini kaydetti. Kobanê Davasına ilişkin CHP’den gelen ilk açıklamaların da umut verici olduğunu ifade eden DEM Partililer, “Bu adaletsizliğe daha fazla yan yana gelerek, korkmayarak ve birlikte ses çıkararak karşı koyabiliriz” değerlendirmesini yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir