Ülkelerinde uzun yıllar süren savaşlardan kaçıp yeni hayat kurma umuduyla Pakistan’a yerleşen düzensiz Afgan göçmenler, sınır dışı edilirken yeniden belirsiz bir geleceğe doğru sürükleniyor.
Afganistan ve Pakistan sınırında son bir aydır Afgan yoğunluğu artmış durumda.
İki ülke arasındaki Torkham ve Spin Boldak sınır kapılarında, her biri onlarca Afgan’ı taşıyan kamyonlar ülkeye giriş yaparken Pakistan tarafında da onlarcası giriş yapmayı bekliyor.
Sınırdan geçen Afganlar, Taliban yönetiminin Savunma Bakanlığına bağlı kamyonlara “yükleniyor” ve resmi işlemler için yakınlarda kurulan kamplara götürülüyor. Afganlar kamplardaki resmi işlemlerinin ardından tekrar kamyonlara binerek Afganistan vilayetlerine doğru yola koyuluyor.
Ülkelerinde 40 yılı aşkın süredir yaşanan çatışmalı ortam ve istikrarsızlıktan kaçıp komşu Pakistan’da hayat kuran Afganlar, sınır dışı kararının ardından zorunlu göçe maruz kalırken, döndükleri ülkelerinde de kendilerini ciddi belirsizlik bekliyor.
Zira 15 Ağustos 2021’de Afganistan’da yönetime gelmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Taliban’ı hiçbir devlet tanımadı. O tarihe kadar ülkenin güçlü şekilde bağımlı olduğu uluslararası yardımlar da büyük ölçüde azaldı ve ülke ekonomik çıkmaza girdi.
Torkham Sınır Kapısı yakınlarındaki Ömeri Kampı’nda AA muhabirine konuşan Afganlar, Pakistan’ın kararını eleştirdi, maddi sorunlardan yakındı ve yetkililerden yardım istedi.
“İşlerimiz bozuldu, pazara gidemez olduk”
Yaklaşık 3 yıldır İslamabad’da yaşan 5 çocuk babası Fehim, bu süre zarfında manavlık yaptığını, gelirinin iyi olduğunu ve kiraladığı evde ailesiyle düzen kurduğunu anlattı.
Bundan sonra memleketi Afganistan’ın Bağlan vilayetine gideceğini belirten Fehim, uzun süre çadırda yaşayacaklarını ve ne iş yapacağını bilmediğini kaydetti.
Fehim, Pakistan’ın zorunlu sınır dışı kararına ilişkin de şunları söyledi:
“Pakistan’ın kararı doğru değil. Pakistan’da gayrimenkul alan, işleri yolunda olan çok sayıda göçmen var. Yarısını tutukladılar. İşlerimiz bozuldu. Pazara gidemez olduk. Bir ay evde yattım. Böyle olmayacağını anladık ve Afganistan’a döndük.”
Urducayı çok iyi konuşuyor
Pakistan’dan dönen Afganlar arasında orada doğup büyüyenler de bulunuyor. 30 yaşındaki Davud Han, Pakistan’ın Pencap şehrinde doğup büyüdüğünü, ülkesi Afganistan’a ilk defa geldiğini ve Pakistan’ın resmi dili Urducayı çok iyi konuştuğunu anlattı.
Kendisi gibi Pakistan’a entegre olan çok sayıda kişinin de mağdur olduğunu dile getiren Davud Han, “Hakkımızda karar verecekleri (Taliban) ana kadar burada kalacağız. Evimiz ya da toprağımız yok. Gelecek planımız da yok.” ifadelerini kullandı.
Pakistan’ın Lahor şehrinde 18 yıldır yaşadığını ve meyve suyu satarak geçimini sağladığını belirten Habib Rahman ise Afganistan’da savaşın bitmesinden memnuniyet duyduğunu ancak Pakistan’daki düzeninin bozulmasından dolayı da mutsuz olduğunu söyledi.
Taliban yönetiminden iş istediğini ifade eden Rahman, “Pakistan polisi evimizi bastı ve iki kardeşimi ailesiyle birlikte tutukladı. Bunu görünce biz de kaçtık ve ailemle Afganistan’a geldik.” diye konuştu.
Göçmenler kayıt işlemleri için önce kampa alınıyor
Afganlar önce sınır kapılarına yakın bir noktada kurulan kamplara alınıyor, burada kimlik tespiti ve kayıt işlemleri yapılıyor. Birkaç haftaya kadar uzayabilen bu süre zarfında her aile kendilerine tahsis edilen çadırlarda kalıyor.
Ömeri Kampı’nda, 30’dan fazla klinik bulunuyor ve her gün sıcak yemek çıkıyor. Her aileye internet ve arama hakkı tanımlı SIM kartlar veriliyor. Binlerce çadırın olduğu kampta yine çok sayıda seyyar tuvalet bulunuyor. Su ihtiyacı ise şehir merkezlerinden taşınan tankerlerle karşılanıyor.
Tüm bunlar, Taliban yönetiminin işbirliği ile Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarının desteğiyle sağlanıyor.
Kamp alanında yerel derneğin girişimiyle çocuklar için iki farklı yerde eğitim çadırı kurulmuş durumda. Burada 400’e yakın çocuk birlikte zaman geçiriyor, oyunlar oynuyor ve resim yapıyor.
Pakistan’ın Afganları sınır dışı etme kararı
Afganistan’da Taliban’ın yönetime gelmesinin ardından iki ülke arasında özellikle güvenlik eksenli sorunlar yaşanıyor.
Pakistan’ın verilerine göre, Taliban’ın Afganistan yönetiminde olduğu son iki yılda ülkede terör olayları yüzde 60, intihar saldırıları da yüzde 500 arttı.
İslamabad yönetimi, kendisine karşı savaşan Pakistan Talibanı’nın (TTP) Afganistan’da mevzilendiğini ve Taliban yönetiminin bu örgüte karşı tedbir almadığını öne sürüyor. Taliban ise Pakistan’ın iddialarını reddediyor ve ülkedeki güvenlik problemleriyle ilgilerinin olmadığını savunuyor.
İki ülke arasında son aylarda bu çerçevede tartışmalar artarken Pakistan hükümeti, ekim ayının başlarında ülkede kayıt dışı yaşayan ve sayıları 1,7 milyonu geçen düzensiz göçmenlerden 1 Kasım’a kadar Pakistan’dan ayrılmasını isteyerek, bu tarihe kadar ayrılmayanların da sınır dışı edileceğini duyurdu.
Taliban yönetimi ise Pakistan’ın bu kararını eleştiriyor, Afgan göçmenlere iyi davranılmasını ve ülkeden ayrılmaları için ek süre tanınmasını talep ediyor.
BM başta olmak üzere uluslararası kurumlar da Pakistan’a bu kararından dönme çağrısı yapıyor.
Geri dönüşler hakkında AA muhabirine konuşan Taliban yönetiminin Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Pakistan’ın kararının ardından Afganistan’a dönen düzensiz göçmenlerin sayısının 300 bini geçtiğini açıklamıştı. BM’ye göre, dönenlerin yüzde 60’ını çocuklar oluşturuyor.