Bin Ladin’in mektubu

Sık sık dünyanın büyük bir değişim içinde olduğunu ve bu değişimin tüm dünyayı kapsayan bir süreç olduğunu çeşitli düşünürlerden örnekler vererek anlatmaya çalışıyorum. Bildiğimiz tanıdığımız dünya bir şiddet ve öfke sarmalı içinde günden güne yok olurken yerine neyin ya da nasıl bir dünyanın geleceği ise henüz muallakta.

Elbette yaşadığımız bu yıkım sürecinin ardından öyle ya da böyle yeni bir düzen kurulacak. Bu düzenin nasıl bir düzen olacağına dair çeşitli ve her biri dikkate alınmayı hak eden bir çok fikir ve öngörü var. Bu öngörülerin büyük çoğunluğu da fazlasıyla karamsar öngörüler. Buna rağmen dünyanın “kıyamet sonrasını” betimleyen Mad Max filmlerinde ya da 1984 romanında olduğu gibi şedit ve totaliter bir yere dönüşebileceğini düşünenlerin yanında az sayıda da olsa ümitvar fikirler öne sürenler de var. Ben ümitvar olan fikirlerin yanında durmayı tercih ediyorum.

Bunun en net örneğini bugünlerde yaşıyoruz. Dünyanın dört bir tarafında, çürümekte olan müesses nizamın yürütücüleri ve temsilcileri açıkça ve utanmazca İsrail’in yanında yer alırken sıradan insanlar bu deliliğin karşısında bir tutum ve pozisyon alıyor. Ivy League üniversitelerinden parlamentolara kadar müesses nizamın onlarca simge kurumundan açık bir itiraz sesi yükseliyor. Batı, kurumları ve kültürüyle büyük bir şaşaa içinde çökerken sadece biz, Müslüman Doğulular değil vicdanlı ve namuslu milyonlarca Batılı Yahudi ve Hristiyan, İsrail soykırımına karşı ayağa kalkarken aynı zamanda daha vicdanlı bir dünya talebini de haykırıyor. Ve sosyal ağlar bu alanda da kritik bir rol oynuyor.

Nitekim son üç-dört gündür sosyal ağlarda çok ilginç bir gelişme yaşanıyor. Hatta neredeyse inanılmaz denilebilecek bir gelişme… Birleşik Devletler vatandaşları 11 Eylül saldırılarından sonra El Kaide’nin o dönemki lideri olan Osama Bin Ladin tarafından ABD halkına hitaben yazılan “Amerika’ya Mektup” isimli iki sayfalık metni okuyup paylaşarak “Bin Ladin’in ne kadar haklı olduğunu” dile getiriyor. TikTok videolarından, Instagram “story”lerine, X (Twitter) mesajlarından Twitch yayınlarına kadar bir çok ağda “Bin Ladin haklıymış” başlıklı gönderiler ardı ardına çıkıyor karşımıza. İnsanlar üst üste bu metnin çeşitli gazete ya da derginin web sayfalarındaki linkini yolluyor birbirine ya da sosyal ağlara. Bu durum kimilerini o denli rahatsız etmiş durumdaki bir çok gazete bu mektubun bulunduğu sayfalarını yayından kaldırmaya başladı. Sosyal ağlar da geri durmadı elbette. Mektubun ne kadar çok paylaşıldığını fark edince önce TikTok hemen ardından da X bu mektubun bulunduğu gönderileri silmeye ve paylaşanları engellemeye başladı.

Bin Ladin mektubunda özetle ABD medya ve devletinin Yahudilerin kontrolünde olduğunu, ABD’nin İsrail politikalarının en büyük destekçisi olduğunu, ABD’nin Müslüman halkı katlederek onların zenginliklerini çaldığını ve bunları yaparken de ABD halkının vergilerini kullandığını söylüyor. Buna ses çıkarmayan ABD halkının da bu nedenle meşru hedef olduğunu ifade ediyor. Yani ABD’liler kendilerinin de “meşru hedef” olduğunu söyleyen bu metni paylaşıyor.

Elbette El Kaide bir terör örgütü. Bunu maalesef çok acı tecrübeler yüzünden belki çoğundan da iyi biliyoruz. Zira El Kaide “tağut devlet” olarak gördüğü vatanımızda çok sayıda terör eylemi gerçekleştirdi. Bunun yanından El Kaide ve benzeri radikal selefi yapılanmaların antiemperyalist damarına kanıp onları demokrasi ve insan hakları kahramanı ilan edecek de değilim. Ama dünyanın hiç de tahmin edemeyeceğimiz yönlerde değişiyor olduğunu gösteren bu örneğin önemini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü dünya değişiyor ve iyi bir yere doğru gidecekse bu insanlar siz-biz sayesinde gidecek. ABD’de kısaca 9/11 olarak tanımlanan Dünya Ticaret Merkezi saldırısının sıradan ABD’linin zihin ve duygu dünyasında nasıl bir yarılmaya neden olduğunu az-çok bilen biri için bu anlattığım şey inanılmaz bir durumu işaret ediyor. Çünkü o sıradan ABD’li artık 9/11 saldırısının ABD emperyalizmini haklı çıkarmak için üretilmiş bir bahane olduğuna inanmaya başlamış durumda. Belki sayıları çok değil ama muhakkak çoğalacak. Dünyanın her yerinde olduğu gibi. Yeni bir çağ başlıyor ve ümitsiz değil çalışkan olma zamanı şimdi.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir